11 Nisan 2014 Cuma

2014 Konser Sezonu Açıldı Efendim.

Evet. 11 Nisan'da Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşen Rufus Wainwright konseri ile ofişıli konser sezonunu açtık kanımca. Bu sene etkinliklerin 100 milyon parçaya bölünmesinden ötürü her ay ciddi bir meblağ konser biletlerine bütçe ayırıyorum.( Ara sıra bazı bazı davetiyeler geliyor ne tatlı oluyor) An itibariyle alabildiğim bebekler

RUFUS WAINWRIGHT



Nasıl olduysa tek başıma gittiğim bir etkinlik oldu.Biletleri de ilk çıktığı zaman aldığım için ayakta kategorisinden almıştım zira o dönem oturmalı kategori yoktu (BIZZT EKSI PUAN)

Biraz geç gittiğimden ötürü Lucy Wainwright'ın sadece bir-iki şarkısını dinleyebildim. Tamamen cahilliğim ve hemen birini birine benzetme geleneklerimizden ötürü kendisini Zoey Dechannel'e benzeteyim de benden çıksın olay.

Rufus'u izlemeye gelen izleyici kitlesi hakkında bir fikrim ya da beklentim yoktu. Çünkü bazı abilerin aksine ,ben sahnedeki adama odaklanmaktan diğer abi ve ablalara bakma fırsatını bulamıyorum. Ama tabi  sadece dünyanın en bilindik cover şarkısı top 5'te yer alan  HALELUYA çalınca oradaki insancıkların varlığı hissetmek kitlenin özeti olabilir.

Neyse şu zamana kadar canlı bir videosunu takip etmemiş olduğumu farketmem uzun sürmedi. Zira Rufus'un diyalog kısmı pek şahane ve neşeli idi. ( Tabi gene bizim kitlemiz sadece i love you Turkey denilince reaksiyon gösterme modunda olduğu için  öylece dikiliyordu) Lucy'nin Liza Minelli impersonation olayında bile bik bik sessizlikten çıkamadık.

Tabi abimiz gay rejoice ile harmanlandığı için gay rights kısmında ülkemizin zayıflığına çattı. Sonra kendini bozarak gerçi sizin o işe gelene kadar daha bir sürü özgürlük sorununuz var değil mi dedi? Cık. Seyirciden reaksiyon yok.Ki sanırım Osmanlı Padişahları ile ilgili kısmı anlasalardı sıkıntı çıkardı herhalde?-Neyse.

Ayrıca canlı ne kadar başarılı olduğunu söylememe gerek yok herhalde canıms.



Ben Perfect Man dinlemek isterim ekstradan ama olsun o günkü hafif kasvetli havada Going To A Town'da iyi gitti.

Annesi için bestelediği opera olayını da konser vasıtasıyla öğrendim. Onun detaylarına da buradan erişebilirsiniz. Ne bileyim ortada bir samimiyetsizlik vardı kaynağını çözemediğim ama Rufus'un performansı beni yeterince tatmin etti.










13 Ocak 2014 Pazartesi

Sevdiğiniz Yazar Gibi Kokun?





Evet gene pazarlama dehalarının artık hangi rage evresine girip hazırladığı belli olmayan bir FAIL'i ile karşı karşıyayız.Pazarlamanın manipülasyonuna asla karşı değilim aksine sevdiğim şeyleri farklı temalar ile bana satma döngüsüne ait olmak beni hiç rahatsız etmiyor. Ama bu yaptıkları çok gülünç bir çaba olmuş hakikaten.




Misal Poe'yu ne kadar çok sevsem de onun gibi kokmak deyince aklıma 19.yüzyılda Baltimore'da 15.sınıf bir meyhanenin çöplüğünde kusmukla karışık ucuz rom kokmak geliyor.

Ya da George Orwell kokusu o rahatsız edici hastane kokusu ya da bir o kadar rahatsız edici olduğunu tahmin ettiğim hapishane kokusu olmalı. Sade'ın kokusu da meni olmalı?




Victor Hugo kokusuna bir kılıf uydurmadım onunki daha lirik bir örnek oluşturdu kafamda mesela sıla kokusu ( bu hususta yazarın doğduğu yer olan Besançon'nun kokusu mu olmalı)(baya saçmaladım ama konsept bu değil mi zaten?)


Aynı şekilde Kamelyalı Kadın kokusuna da pek çamur atamadım. Aralarında en mantıklısı adeta o olmuş.

Fiyatlar 85- 150 euro arasında isteyen şuradan incelesin.



 Tey Tey.





9 Ocak 2014 Perşembe

Konser Haberleri



Twitter'daki çekirdek kadro eş,dost,tanıdıkları mütemadiyen konser haberleri ile taciz edince burada paylaşım yapmanın daha mantıklı olduğunu düşünerek haberlere geçiyorum.

Yeni haberler duydukça güncelleyeceğimi de umuyorum.


Gene şükela bir bant magazine eventi olarak:

İstanbul Blue Night Presents: Bant Mag. Bonanza




Açıkçası Myspace'in internetteki en mühim müzik keşif yeri olduğu zamanlardan beri bireysel olarak müzisyen keşfi yapmıyorum. Ama çok şükür ki beni yönlendiren pek güzel bir bant magimiz var.
Demonation Festivali ile zıp zıp eğleneli daha bir hafta olmamışken dün 10.yıl etkinliği haberini paylaştılar.

Ha tabi ki çok yüzeysel bir insan olduğum için sadece Elijah Wood'un Babylon'da olacağını görmek adına hemen bileti kaptım. Ama diyorum bantmag iyidir güzel seçmiştir gene ( ARAŞTIRMAYA ÜŞENDİ)

Biletler ucuz,babylon raks, yavan lotr esprileri hazır.


buradan koş git bilet al bence nerdler basmadan mekanı

O zaman see you suun frodo.

JUSTIN TIMBERLAKE



Bunu duymayan kalmadı herhalde? 90'ların noodle kafalı boy band üyesi ,  2000'lerin the new shit adamı (Ne de olsa adam  Teen Prensesini terk edip en atarlı ve başarılı ilk solo albümlerden birini yaptı sonra da yetinmedi Sexy Back'i geri getirdi. ) Son dönemlerde  ise müzikte gentlemen diğer platformlarda ise bkz (SNL ve Jimmy Fallon  ) evimizin şebeği olan Justin Timberlake , en sonunda 26 Mayıs 2014'te BKM organizasyon sayesinde İTU stadyumunda konser verecek.( Gene kısa cümle kuramadı.)

Adamımız hem genç adaşının popülerliğinden sıyrılmak hem de yeni bıcır arkadaşlara göstermek adına biraz olgun havalar oğlum bunlar diye çabalamıştı. Ama neticede Beyoncé'nin son dakika albümü olmasaydı yılın en başarılı pop şeysi idi The 20/20 Experience.




An itibari ile durum şu:
Diamond Circle Ayakta Erken Giriş - 700.00 TL
Diamond Circle - 590.00 TL
Golden Circle - 330.00 TL - TÜKENDİ
Tribün Kategori 1 - 275.00 TL - TÜKENDİ
Tribün Kategori 2 - 220.00 TL - TÜKENDİ
Saha içi Ayakta - 145.00 TL
Tribün Kategori 3 - 100.00 TL - TÜKENDİ

Bilet muhabbetine hakkında da iki kelam edeyim. Biz halen ne taraftan alalım ya diye düşünüp duran orta halli kazancı olan gençler olarak J.T iyidir ama lakin bir diamond değildir diye düşünüyoruz.  Ki alan araştırması da yaptık ( eski konserlerin videolarını izleyerekten) bu hususta tribunlerde mantıklı gelmedi. ( Ki bitmişler)
Konserin pazartesi  günü olacak olması da önceden gidip bekleyelim seçeneğini eliyor. Biz işten çıkıp ( bak gene iş çıkışı saatinde diyorum) teee o Maslak'a gidene kadar J.T sahneye çıkar gibime geliyor.


 Yani diyorum ki esasen; madem her türlü 700 tl verme durumumuz yok ve onun dışında hangi kategoriden izleyecek olursak ta net görme durumumuz olmayacak , O zaman kalan en ucuz kategoriden yardıralım diyorum sevgili benimle konsere gidecek arkidişlerime. ( ki saha içi bilet aldım an itibariyle)


 Ayrıca bir yandan da aklıma RHCP konseri geliyor. 1.kategorinin en önünden izlememize rağmen sahneyi bir kere zıpladığımda görebilmiştim. 3.kategoriden sahneye dolmuş koymuşlar diye geyikler döndürmüştük felan felan ümidim burasının Santralistanbul gibi olmamasıdır.


Tabi die hard fanlari versin parayı izlesin güzel güzel. Biz de pek severiz kendisi ne yapıp edip gideriz.

Özetle, see u in may J.T




      

Aerosmith




Bir baba grup düşünün senelerdir elle tutulabilen bir şey yapmamışlar ve ciddi anlamda o GLORY günleri geride kalmış. Aerosmith kanımca bu kategori içerisinde kalıyor. Bu konser belki 90'larda olsaydı epic olabilirdi. Gene çok kalmış sünger rock starlar göreceğiz ama gene de bu kadar bik bik yapmama rağmen gitmek istediğim bir konserdir kendileri.


Son 30 yılın popüler kültürü içerisine birçok malzeme veren bir topluluk ilgi alanımın direkt olarak içerisindedir ne de olsa.Her ne kadar şu an popüler kültüre verdikleri  malzemeler Steven'in American İdol Juri olması ve mütemadiyen röportajlarında bahsettiği gençlik yıllarındaki hardcore raksıtar havaları olsa da
ki bununla ilgili olarak Mehmet Tez'in eski bir yazısına selam çakalım buradan major baba liginden olduğu için gidilecek illa ki.


An itibari ile durum:


Diamond Circle Ayakta - 650.00 TL
Golden Circle Ayakta - 435.00 TL
Tribün Kategori 1 - 330.00 TL
Tribün Kategori 2 - 250.00 TL
Saha içi Ayakta - 170.00 TL



Bilet fiyatlarını gene ortalama buluyorum. BKM bu işlerin altında kalkabilirse çok fark atacak bu sene gibi.


Geçtiğimiz seneki konserlerde çaldıkları şarkıların ortalaması olan listeyi de şuraya koyup kaçıyorum.



David Guetta



Bu adam o kadar tatlı ki insanın Fransız olduğuna inanası gelmiyor. ( uu nasıl da reysistim). Jay-Jay Johanson  ve Anethema kadar olmasa da onlara Fahri Türk Vatandaşı olarak yaklaşan cici abimiz bilmem kaçıncı kere İstanbul'da. Birkaç sene önce gümrükte bir sorun yaşamıştı bir daha 8 sene gelemeyecek diyorlardı neyse ki o tarz bir saçmalık olmadı.



Bilet fiyatları şu şekil


Loca - 3500.00 TL
Deluxe Lounge - 500.00 TL
Sahne Önü - 325.00 TL
Normal - 110.00 TL

(E tabi bu tarz etkinliklerde param var locaları çıkıyor aniden ortaya.)

Unilife Organizasyonu olan bu etkinlik banko dolacak bir etkinlik olacağı üçün çokta tanıtıma ihtiyaç duymuyor aslında.

Kişisel İstek: Sia'yı da kap gel be David.


12 Kasım 2013 Salı

Kermit İstanbul'da. Neler oluyor dostum?

3 senedir ne halt yiyorsam (PROCRASTINATION) yazmadım lakin taslaklar gani ile onları da biraz biraz bitiririm belki neyse.Neler oluyor adlı konseptin özet kelimesi DEVINIM. 5 Eylül 2006 yılında taşındığım Angara'dan artık ayrılma vaktim geldi. Bu kadar sene çektiğim bol çileli günleri düşünürsek vedamız pek bir dramatik oldu ( bkz:Gezi Olayları)

Ama sonuç olarak an itibariyle İstanbul'a döneli neredeyse 5 ay olacak. (YUH!) Gündemin yoğunluğu, eşya taşıma, ,iş bulma, eski dostları görme,partileme ve etkinlik kovalama, gereğinden fazla film ve dizi izleme derken onca ay geçmiş. Kafamızı toparlayamadığımız bir yaz olduğu için hala hangover modunda geziyormuşum hissiyatı hakim.

Azar azar da olsa yazmaya en azından fikrimi beyan etmek için incelemede bulunacağım işlerle meşgul olabilmeye çabalıyorum. 5 aylık süreçteki en büyük aydınlanmam ise aslında ne kadar fazla bilgi aktarılan bir bölümde okumuş olduğum gerçeği oldu. Tabi ki öğrendiklerimizin çoğu fransızca olduğu ve gerçekten inanılmaz tembel bir öğrenci olduğum için kafamdan silinmiştir lakin kırıntıları bile beni bu dönem hayrete düşürüyor. Nefret ede ede bile insan neler öğrenmiş. Hatta öyle ki şu aralar çalışmam gereken bir ders olmaması bile acayip geliyor.

Neyse uzun lafın kısası, yazının ilk cümlesini temmuzda yazmışım. Ve Ankara'dan kurtulma heyecanı ile DEVİNİM demişim lakin artık daha gerçekçi betimlemeler kullanmak gerekirse ADAPTASYON dönemim hoş geldi.


1 Eylül 2010 Çarşamba

ah brandon ah...

kendisini pek bi severiz ailecek.(gerçekten sevgilimle beraber ah çektiğim biri var bu dunyada)yazar,çizer,söyler bide eli yüzü düzgün biri niye sevilmesin değil mi yahu.kendisi bu yaz bası solo albumu the wild trapeze yi cıkardı.ve ilk single da  runaway train hala izlemediysen ayıp koş bak hemen.albumun tamamı brandonımsı! bkz.courage and control.
son olarak incubus da dağılmış değil 2011 yılında album cıkarmaları bekleniyor.erkek arkadasım gibi dovunmeyin incubus geri donmeyecek diye.donecekler diyorum yahu.

tapılası tasarımlar hem de yerli malı arkadaş



















 fazla söze gerek yok.işe başlayınca benim olacak iki mükemmel model.şiddetle tavsiye edilir sayfalarını ziyaret etmeniz http://www.facebook.com/cassette.butik 



ve işte beni bitiren nick baba t-shirt u 

eridim resmen görünce bunu.aslında bencil biri olup paylaşmamam lazım lakin elimde değil.beni hipnotize eden insanları tebrik etmek lazım.daha ne kadar guzel t-shirtler var bi gorseniz.hadi gidin gorun.bende krediler yatınca alacagım nick baba t-shirt unu seyre dalayım.http://madflag.bigcartel.com/